22 Nisan 2015 Çarşamba

Kitap Yorumu: Kırmızı Pazartesi – Gabriel Garcıa Marquez



İsmiyle  bile bende merak uyandıran, kapak tasarımı ile dikkatimi çeken bir kitap oldu. İncecik bir kitapta  dopdolu  bir hikaye karşılıyor  bizi, başta  karakterlere  girmek  zor olsada  sonralarda  hiç  çıkmak  istemeyeceksiniz.
         
 İşleneceğini herkesin bildiği  ancak engel olmak için kimsenin bir şey yapamadığı bir  cinayetin öyküsü, romanın baş kahramanı Santiago Nasar’ın öldürüleceği daha ilk satırlardan belli olmasına rağmen sürükleyiciliğini  kaybetmiyor. Kırmızı Pazartesi farklı bir namus cinayetini anlatıyor .

Bayorda  San  Roman  ve  Angela Vicario evlenmek için hazırlıklara başlarlar. Düğün  hazırlıklarına  oldukça  önem verilir ve  hazırlıklar  büyük  bir hızla  devam  eder. Angela Vicario bu evliliği istemiyordu . Damat, Angela  Vicario’nun  bakire olmadığını öğrenir  ve  kızı annesinin  evine geri getirir. Olay  bir namus davasına döner . Bakireliğini  bozan kişinin kim olduğunu öğrenmek için Angela’ ya  baskı uygulanır  ve  oda  Santiago Nasar’ın  adını  verir. Bunun  üzerine  Angela’nın  ağabeyleri  Santiago’yu öldürmek  için  yola koyulurlar.  Pedro Vicario ve  Pablo Vicario kardeşler  Santiagoyu öldürmek için aradığını  herkese duyurur. Sürü psikolojisiyle hareket etmek  gün  gibi apaçık  gerçekleri  bile dile getirelemez bir hale dönüştürür. Kimse iki kardeşi ciddiye almaz  ve Santiago’nun  kendisinin öldürüleceğinden  haberi olmaz.

‘‘İnsan  gerçeği haykırmazsa  insan olmaktan  çıkar.’’ 
     
İki  kardeş  Santiago’yu  nişanlısının evinde bulur  ve  onu  öldürürler. Özellikle de  işleneceği  böylesine  açıkça  duyrulmuş bir  cinayetin  hiç  bir aksilikle  karşılaşmadan  gerçekleşmesi  hayatın edebiyatta  bile  görülmeyen  onca  rastlantıdan  yararlanmış olması  büyük  bir haksızlık  gibi  görünür.

Kimse  Santiago’nun  Angela’nın  bakireliğini  bozduğuna  inanmaz. Sorgu  yargıçı da herkes gibi Santiago’yu  suçsuz  görür. Yargıç  özenle hazırladığı  raporda  416’ncı  sayfanın  kenarına  kırmızı mürekkeple, kendi el yazısıyla  şu notu  düşmüştür

‘‘Bana  bir  önyargı  verin, dünyayı  yerinden  oynatayım... ’’  

Bu kitap Gabriel Garcıa Marquez’in ne  kadar  usta  bir romancı  olduğunun  en  büyük  ispatı. Her yönüyle  çok  başarılı  bir  eser mutlaka okumanız  gereken bir kitap, iyi okumalar...J

3 yorum:

  1. Gerçekten sürükleyici bir kitap olmuş çok güzel yorumlamışsınız kısa zaman içerisinde okumak isterim.

    YanıtlaSil
  2. Günümüz koşullarına uygun bir konu ele alınmış nobel ödülü almış bir kitap olduğu için okunması gereken bir kitap yorumunuz başarılı olmuş en kısa zamanda okumak istiyorum :)

    YanıtlaSil
  3. Ben ki kitaplarla pek aram olmayan bir insan olarak beni resmen kitap okumaya teşvik ettiniz desxem abartmıyor olurum . Gerçekten ilk zamanlar olmasına karşılık harika yorumlarla karşılaştım. Bu yorumlar beni kitap okumaya teşvik etti ve yorumladığınız kitapları okumaya başladım. Kitap gerçekten harika fakat sizin yorumlarınız daha biir hoş. Eminim siz benim gibi kitaplarla arası olmayan insanları kitaplara iteceksiniz. Bu çok güzel birşey. Size ayrı ayrı teşekkür etmek istedim. Hem bu güzel yorumlarınız için hemde beni kitaplarla barıştırdığınız için ayrı ayrı teşekkürlerimi sunmak isterim. Çalışmalarınızın devamnı dilerim,benm gibi birçok insanın kitaplarla barışması dileğiyle 

    YanıtlaSil